1880’lerin olaylarına bakılacak olursa 8 Mayıs 1886’da Georgia Atlanta’daki gelişme Amerika için oldukça mütevazi kalıyordu. O yıl, Amerika’nın göçmenlere dramatik bir selamı olan Özgür1ük Anıtı yerine yerleştirilmişti; Kanada-Pasifik Demiryolu ve İngi1tere’nin 6 millik Severn Tüneli yeni tamamlanmıştı. New York ile Şikago ilk kez telefonla görüşebiliyordu. Thomas Edison ve George Eastman ilk sinema filmini çekmişti. Robert Louis Stevenson ‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde” romanını yayımlamıştı ve Sir Arthur Canon Doyle da okuyucularını Şerlok Holmes’la tanıştırmıştı.
Dr. Pemberton adlı bir eczacı bu tarihte pirinç bir kapta karamela renkli bir içecek yarattı. Dr. Pemberton’un muhasebecisi bu karışımı tattıktan sonra ona bir isim verdi: Coca-Cola. Öyküye bakılırsa Dr. Pemberton Atlanta’nın en büyük eczacı dükkanı olan Jacob’s Pharmacy’de hazırladığı şurubu buz gibi suyla karıştırarak bir bardak hazırladı bir tane de sodayla karıştırdı. O gün orada bulunanların hemen hepsi sodalı karışımı tercih ettiler. Böylece bir efsane doğmuş oldu.
Tüm alkolsüz içecekler gibi Coca-Cola da ilk çıkışını şeker ve ilaç satışını çayhane ile birleştiren dükkanların büfelerinde yaptı. Coca-Cola, 1887 yılında artık Amerika’daki büyük şehirlerin merkezlerinde satılıyordu. Yüzyılın başından itibaren Coca-Cola “sifonları” tiyatro lobilerinde, mağazalarda tren istasyonlarında yerlerini almıştı. Atlantalı bir ilaç toptancısı olan Asa C. Candler bu yeni ürünün popülaritesini ilk
olarak fark edenlerden biri oldu. Pemberton’un 1888 yılında ölümünden sonra Coca-Cola’nın tüm haklarını ve sır gibi saklanan formülünü 2 bin 300 dolara satın aldı.
Candler’ın su ve doğal ürünlerle uyguladığı karışım dünyanın en büyük ticari sırrı olarak günümüze kadar ‘7X” adıyla bilinerek geldi. Bu Coca-Cola’nın formülüydü.
Coca-Cola’nın artan popülaritesi beraberinde ciddi bir sorun da getirdi. Şişede satılan Cola lar alkolsüz içeceklerden ayırdedilemiyor, taklit ediliyor, bu da satışı etkiliyordu. Durum Coca-Cola için ayırdedici bir şişeyi gerektiriyordu. Dokunulduğunda, karanlıkta hatta kırıldığında bile Cola şişesi özelliğini kaybetmeyecek bir tasarım. 1915 yılında Root Cam Şirketi bu şişeyi yarattı. Bu şişe daha sonra “kullanılan en iyi tasarlanmış paket” olarak kabul edildi. O yıl Candler ailesi Coca-Cola şirketini Ernest Woodruff başkan1ığında bir Vakfa sattı. Şirket 25 milyon dolara elden çıkartıldı. Bu o tarihe kadar gerçekleşen en büyük satın almaydı.
Coca-Cola savaş yılları sonrasında da dünyayı işgale devam etti. Jet uçuşları mesafeleri ve süreleri kısaltmış, televizyon dünyanın dört bir köşesini oturma odalarına taşımaya başlamış, uydular okyanus aşırı iletişimi mümkün kılmıştı. 1950 yılında Coca-Cola, Time dergisinin kapağındaydı. Time’ın başlığı “Dünya ve Dostu”ydu. Artık Coca-Cola heryerdeydi.
Tasarımını, “ROOT GLASS COMPANY”nin yaptığı 259 ml’lik şişe, şişeleyiciler birliği tarafından Coca-Cola’nın standart şişesi olarak kabul edilmiştir. Yıllar boyunca, çok küçük değişikliklerle gelişen şişe biçimi 1977 yılında “Patent Ofis”te tescil edilmiştir. Bu pek az ambalaja tanınan özel bir onurdur.
Günümüzde sıradan sayılan pek çok pazarlama kavramının öncülüğünü, yaratıcılığını Coca Cola şirketi yapmıştır. 6 şişelik karton ambalaj üstten kapaklı soğutucu dolaplar, açma halkalı metal kutular, otomatlar ve bunun gibi.
Meşrubat üretimi için konsantre üretimi yapan en büyük kuruluş olan Coca Cola şirketi, günümüzün en çok satılan, en çok sevilen meşrubat olan Coca Cola’yı “1” numaraya çıkarmıştır.
Coca-Cola Şirketi Türkiye’de 1965 yılından bu yana üretim gerçekleştirmektedir. 1 Haziran 1998 tarihinde Türkiye, Coca-Cola Sistemi içinde yeni oluşturulan ve doğrudan Atlanta merkezine bağlı olarak çalışan “Güney Avrasya Bölümü”nün merkezi olarak seçilmiştir. Türkiye’nin yanısıra Azerbaycan, Kırgız Cumhuriyeti, Gürcistan, Ermenistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan’ın bağlı bulunduğu Güney Avrasya Bölümü’ndeki operasyonlar İstanbul’dan yönetilmektedir. Türkiye’nin Güney Avrasya Bölümü’nün merkezi olarak seçilmesinin en önemli nedeni, bölgeye olan dil, din ve coğrafi yakınlığı ile, ulaşım kolaylığı, yetişmiş ve birikimli insan gücü ve Türkiye’nin sektördeki 30 yılı aşkın deneyimidir.
Coca-Cola’nın Türkiye’deki şişe1eme grubunu bünyesinde toplayan Coca-Cola Bottlers of Turkey, The Coca-Cola Company’nin Coca-Cola, Coca-Cola light, Fanta, Sprite ve Cappy ürünlerinin Türkiye’ de üretim, satış ve dağıtımını gerçekleştirmektedir.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyetlerini sürdüren Coca-Cola Bottlers of Turkey 9 fabrikasında yaklaşık 4000 kişiye istihdam sağlamakta, 500’den fazla bayi ile işbirliği yapmakta ve geniş bir dağıtım sistemiyle hizmet vermektedir.
Türkiye Coca-Cola Şişe1eme Grubu’nun amacı müşterilere ve tüketicilere en etkili yollarla ulaşmak ve tüketiciye yüksek kaliteyi ve değeri birlikte sunarak dünyanın en çok tanınan markalarına sahip olan meşrubatları ulaştırmaktır.
Biz bu projede Coca Cola şirketini 2 açıdan ele almaya çalıştık. İlk olarak Coca Cola şirketini bir bütün olarak inceleyip yorumlamaya çalıştık. Ardından projemizin esas konusunu oluşturan Coca Cola light ürünün pazarlama planlamasını yapmaya çalıştık.
2. TÜRKİYE’DEKİ FABRİKALAR
İSTANBUL
1989 yılından bu yana faaliyette olan Coca-Cola’nın İstanbul Fabrikası 33.000 metrekareaçık alan üzerine kurulu ve 12.000 metrekarelik kapalı alanı bulunuyor. Fabrika İstanbul Bölgesi’ne hizmet sunuyor.
ÇORLU-TEKİRDAĞ
Türkiye’deki en yeni ve en büyük meşrubat üretim tesisi olan Coca-Cola çorlu Fabrikası 1997 yılında faaliyete geçti ve 120.000 metrekare açık alan üzerine kurulu.40.000 metrekare kapalı alanı bulunan çorlu fabrikası Trakya Bölgesi’ne hizmet veriyor.
ANKARA
Kuzey ye Orta Anadolu Bölgesi ile Doğu Anadolu’nun bir bölümüne hizmet veren Ankara fabrikası, 52.000 metrekare alan üzerine kurulu 13.000 metrekarelik kapalı alana sahip. Ankara fabrikası 1972 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor.
TRABZON
1991 yılında kurulan Coca-Cola Trabzon Fabrikası, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki tüketicilere ürün ve hizmet sunuyor. Fabrika 15.786 metrekare açık alan üzerine kurulu ve 4.533 metrekare kapalı alanı bulunuyor.
MURADİYE-MANİSA
Sadece kutu ambalaj üretimi yapan Coca-Cola Muradiye Fabrikası, 1987 yılında kuruldu. 25.000 metrekare açık alan üzerine kurulu 4.500 metrekarelik kapalı alanı bulunan fabrika, ürünlerini tüm Türkiye’ye sunuyor, ayrıca Orta Asya Cumhuriyetleri’ne ye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine ihracat gerçekleştiriyor.
MERSİN
70.000 metrekare açık alan üzerine kurulu 15.000 metrekarelik kapalı alanı bulunan Mersin fabrikası 1992 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Fabrika, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki tüketicilere hizmet sağlıyor.
BURSA
1994 yılında faaliyete geçen Bursa fabrikası, 80.000 metrekare açık alan üzerine kurulu ve 26.000 metrekare kapalı alanı bulunuyor. Bursa Fabrikası Marmara Bölgesi’ndeki tüketicilere hizmet veriyor.
ANTALYA
Batı Akdeniz Bölgesi’ne hizmet veren Antalya fabrikası 1982 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Fabrika, 32.794 metrekarelik açık alan üzerine kurulu ye 8.125 metrekare kapalı alanı bulunuyor.
KEMALPAŞA-İZMİR
Batı Akdeniz ve Ege bölgelerindeki tüketicilere hizmet veren Kemalpaşa Fabrikası 1986 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Fabrika, 56.336 metrekare kapalı alan üzerine kurulu ve toplam 28.200 metrekarelik kapalı alanı bulunuyor.
3. İNSAN KAYNAKLARI
Temel olarak işe başlama sürecinde sorumlu yönetici rolleri şun1arı kapsamaktadır:
1. Her gün temas kurulan departmanların işlev ve yapısını açıklamak.
2. Yeni elemana, ilk görevlerin ve beklentilerin özelliklerini ve önceliklerini açıklamak.
3. Departmanda çalışan1ardan bir kişiyi oryantasyon sorumlusu olarak görevlendirmek.
4. Bilgi, fikir ve işle ilgili konulardaki bakış açılarını elemanla paylaşmak ve yeni elemanın olası soru ve düşüncelerini dinlemek.
5. Yeni elemanla haftalık görüşme1er yapmak. (Yalnızca yeni elemanla bağlantıyı güçlendirmek için bile olsa). Çünkü iletişimi ne kadar artırırsanız, yeni eleman açısından öğrenme süreci de o kadar etkin olacaktır.
İşe başlama programı üç aşamadan oluşmaktadır:
1. Hazırlık Aşaması: Yeni elemanın işe başlamasından önceki süreyi kapsar.
2. Uygulama Aşaması: İşe başlanan ilk birkaç hafta ve dolayısıyla oryantasyon programının uygulandığı süreyi kapsar.
3. Değerlendirme Aşaması: Programının tamamlanmasından hemen sonraki süreyi kapsar.
1. Hazırlık Aşaması
Yeni elemana programın uygulanışında yardımcı olabilmesi, ilgili departmanda çalışan bir kişi oryantasyon sorumlusu olarak görevlendirilir. Bu kişi, yeni elemanın direkt temas kuracağı kişi olacaktır. Oryantasyon sorumlusunun desteği rahat, pürüzsüz ve koordine edilmiş bir programın gerçekleşebilmesi için bir ön koşu1 teşkil etmektedir.
Personel bilgilerini temin edebilmek için, oryantasyon sorumlusu insan kaynakları yetkilisini yeni elemanla görüştürür. İnsan kaynakları yetkilisi işe başlama görüşmesinde belirtilmesi gereken konulan içeren oryantasyon listesini kullanır.
Bu aşamada, ilgili yönetici oryantasyon programını hazırlar ve sürece dahil olacak kişi ve görevleri belirler. Böylelikle, her bir oryantasyon programının, yeni elemanın ve ilgili yöneticinin ihtiyaçlarına uygun olması sağlanır.
2. Uygulama Aşaması
Bu aşama yeni elemanın işe başladığı tarihte başlar. İlgili yönetici yeni elemana oryantasyon programı hakkında genel bilgiler verir ve Oryantasyon Sorumlusunu tanıtır.
İnsan Kaynakları Departmanı’ndan Şirket El Kitabı ve destekleyici ek Şirket yayınları ve dokümanları temin edilir.
Bu aşamada yeni elemana, Türkiye Eğitim Merkezi (LCT) tarafından düzenlenen ve kendisinin katılabileceği bir sonraki eğitim programının tarihi bildirilir. Bu program yeni elemanlara Organizasyon ve kültürü hakkında genel bir fikir verir.
Daha sonra, Oryantasyon Sorumlusu tarafından yönlendirilen yeni eleman, ilgili yöneticinin hazırladığı şekilde Oryantasyon Programına baş1ar.
3. Değer1endirme Aşaması
Bu aşama yeni elemanın oryantasyon programını tamam1adığı anda başlar. İlgili yönetici bir inceleme ve bilgilenme toplantısı düzenler ve Oryantasyon Sorumlusu İnsan Kaynakları Departmanı’na programın tamamlandığını bildirir.
Programla ilgili bilgi alabilmek için, İnsan Kaynakları Departmanı, Program Değerlendirme Anketi’ni yeni elemana verir. Daha sonra, bu formdan edinilen bilgiler yeni eleman ve ilgili yöneticiyle görüşülür.
Coca-Cola firmasında eğitime çok önem verilmektedir. İşe alınan herkes önce temel eğitim ve oryantasyon programına alınmaktadır. Daha sonra iş başındaki kişi1er kendi alanlarında düzenli aralıklarla eğitime tabi tutulmaktadır. Eğer eksik yanları görülürse eksik yanlarıyla ilgili özel eğitime alınmaktadırlar. Oryantasyon programı beş gün sürmektedir. Bu programda kişiler her departmanı gezer, oradaki insanlarla tanışır ye yaptıkları işleri öğrenir.
Coca-Cola’da işe girecek kişilere işin neleri içerdiği, sorumlulukları, mesai saatleri vb. konularda bilgiler verilir. İşe giren herkes için 1 aylık deneme süresi vardır. İşe başlayan herkesle sözleşme yapılır ve personel sigortalanır.
Ayrıca Coca-Cola şirketi çalışanlarını motive etmek ve şirket kültürünü benimsetmek için, sosyal etkinlikler (yılbaşı kokteyli, başarı kutlamaları, toplantılar) düzenlenmektedir.
4. ÇEVRE ANALİZİ
COCA-COLA’NIN DIŞ ÇEVRE ANALİZİ
RAKİPLER
Rakip olarak Cola Light’ın karşısında Pepsi Max vardır. Rakip olarak aslında insanların midesini dolduran Coca Cola dışındaki bütün içecekleri gösterebiliriz. 25 milyar dolarlık ABD meşrubat piyasasının iki devi Pepsi Cola ve Coca-Cola çok uzun yıllardır kıran kırana mücadele içindedirler. Pepsi Cola başvurduğu strateji ye taktiklerle Coca-Cola’yı oldukça zorda bırakan bir firmadır. Türkiye’de Coca-Cola’nın rakiplerine baktığımızda Pepsi’nin yanısıra başka zorlu rakiplerin olduğu da görülmektedir. Sırasıyla bu rakip firmalar;
—PEPSI
— SUNNY, ÇAMLICA GRUBU
— ULUDAĞ GRUBU
—ÇAY
—SU
—SODA
— MEYVA SULARI
— DETERJAN, SIVI YAĞLAR
Pepsi Max Diet Cola’nın rakibiydi. Türk toplumu Pepsi’yi beğenmezken diet olarak Pepsi Max beğeni kazandı. Pepsi Max uzun zamandır piyasada bulunuyor ve konumlandırılması vardır. Pepsi Max tüketici gözünde konumlandırılmış ve reklam desteği olan kendini ispatlamış ve Pepsi’nin en önde gelen ürünüdür. Çamlıca Grubu Cola’nın pazar payını ele geçirmek için Coca-Cola’ya rakip olaRak “RC COLA’yı piyasaya sürmüştür. Fakat RC Cola yetersiz tutundurma ve tattaki farklılıklardan dolayı pazarda halen yer almasına rağmen Coca Cola kadar tutunamamaktadır. Aynı şekilde ULUDAĞ GRUBU’nun çıkarttığı Coca Cola’ya rakip diğer bir marka ise “BİXİ COLA’dır. Bixi Cola’da aynı RC Cola gibi pazarda Coca Cola için ciddi bir tehdit edici unsur yaratamamıştır. Bunun sebebi ise tutundurma çalışmalarının eksikliği, yanlış konumlandırma ve de formülünün birebir Coca Cola’ya uymamasından kaynaklanan tattaki farklılıklardır.
Deterjan ve sıvı yağlar ilk görünüşte Coca-Cola’ya rakip diye düşünülemeyebilir. çünkü ne birebir rakip, ne de ikame mallarıdır. Oysa bu iki farklı ürün Coca Cola için oldukça büyük tehdit edici unsur yaratmaktadır. Zincir mağazalardan bakkallara kadar çoğu perakendeci mağazayı veya dükkanını tüketiciye dolu göstermek için bu deterjan ile sıvı yağları ön sıralara, ilk anda göze çarpacak yerlere yerleştirmektedir. Oysa çoğu zaman bu ürünler oldukça uzun süre yer kaplamaktadır. Ön raflar dolduktan sonra Coca Cola arka planlara itilmekte ve göz önünden uzaklaştırılmaktadır. Aslında bu tavır perakendeciler içinde zararlı bir yaklaşımdır.
Coca Cola “anlık tüketim dürtüsünü” uyandırdığı için göz önünde tutmadığı sürece tüketicinin dikkatini çekmesi oldukça zordur. Bunun ile kastedilen, tüketicinin Coca Cola’yı gördüğü anda satın alma arzunun uyanmasıdır. Bu yüzden Coca Cola bu tehditten kurtulmak için, tanzim ve teşhir çalışmalarına oldukça önem vermektedir. Buna bağlı olarak “bakkal” ve “market” tanzim-teşhir standartları belirlenmiştir. Coca Cola, kendi ürünlerinin en iyi şekilde teşhir edilmesi için bu market ve de bakkallara dolap veya raf vererek kendi ürünlerini sergilemektedir. Bu soğutucular ve dolapların maliyetleri ve vergisi Coca Cola firmasına aittir. Sadece ışıklandırması bakkallara ve de marketlere aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder