27 Ekim 2013 Pazar



Öğüt 1: Hayat adil değildir, bu fikre ne kadar çabuk alışırsanız, o kadar iyi olur.


Öğüt 2: Sizin kendinizi nasıl değerlendirdiğiniz aslında kimsenin umurunda değildir. İnsanlar ÖNCE sizin bir şeyler yapmanızı beklerler, ancak bundan sonra kendinizi dilediğiniz kadar iyi hissedebilir veya gurur duyabilirsiniz.

Öğüt 3: Okuldan mezun olur olmaz kırk milyon dolarlık bir iş bulamayacaksınız. Ve terleyerek hak etmeden de telefonlu arabaya binen bir başkan yardımcısı kesinlikle olamayacaksınız.

Öğüt 4: Hocalarınızdan yakınıyorsunuz; bir patronunuz olduğunda neler söyleyeceğinizi çok merak ediyorum doğrusu.

Öğüt 5: Köftecide çalışmak gururunuza dokunmasın. Bazılarınızın büyükbabaları da ateşte köfte kızarttılar ama onlar bunu ileriye dönük bir “fırsat” olarak değerlendirdiler.

Öğüt 6: Bir hata yapınca suçu hemen anne babalarınıza yükleyip mızırdanmayın. Hatalarınızdan bir şeyler öğrenmeye bakın.

Öğüt 7: Siz doğmadan önce anne babalarınız hiç de bugünkü gibi sıkıcı insanlar değillerdi. Onlar, sizin eğitim ve diğer giderlerinizi ödemek için sürekli çalıştıkları; evde sizin giysilerinizi yıkayıp ütüledikleri, yemeğinizi pişirdikleri ve sizin her konuda ahkam kesmenizi dinledikleri için bu hale geldiler. O nedenle yağmur ormanlarını kurtarmak için yapılan gösteriye gitmeden, ailenize bir iyilik yapın ve önce odanızdaki kendi dağıntınızı toplayın.

Öğüt 8: Okulunuzda sınıfta kalmak kaldırılmış olabilir ama hayatta bu böyle değildir. Bazı okullarda artık kırık not verilmediğini; sizlere, doğru yanıtı verene dek sınava girme hakkı tanındığını duydum, işte bu yöntemin gerçek yaşamla yakından uzaktan ilgisi yoktur. Bilesiniz.

Öğüt 9: Hayat sömestrlere bölünmüş değildir. Ayrıca yaz tatili ve sizin ruhsal sorunla ilgilenecek rehber öğretmenler de yoktur. Bu gibi sorunlarınızı iş saatleri dışında kendinizin çözümlemesi gerekmektedir.

Öğüt 10: Televizyonun gerçek hayatla ilgisi yoktur. Gerçek hayatta insanlar cafe’lerde oturup, çene çalmak yerine, işlerine giderler.

Öğüt 11: Sevimsiz kişilere iyi davranın. Büyük olasılıkla onlardan biri yarın patronunuz olacaktır.

Bill Gates Başarı Hikayesi

 

William Henry “Bill” Gates III, ya da daha çok bilinen adıyla Bill Gates, 28 Ekim 1955 Seattle doğumlu ABD’li iş adamıdır. Evli ve üç çocuk babasıdır.

 

Gates, Microsoft şirketinin kurucularındandır ve şirketin başkanlığını ve baş yazılım mimarlığını yapmaktadır. Forbes dergisine göre 2009′de Gates dünyanın en zengin kişisiydi. (US$60.0 milyar)

 

1- İleriyi gördü.

Kendisi küçük yaşlardan itibaren bilgisayarın önemini ve insan hayatında alacağı yeri çok iyi kavramıştı. Yakın gelecekte herkesin evinde ve işinde kendisine ait bilgisayarı olacağına inanmıştı. Hedefini buna göre çizdi.

 

2- Planlı çalıştı

Bill Gates zekiydi ama zekanın tek başına kafi gelmeyeceğini, çok ve planlı çalışılması gerektiğini düşünüyordu. Bir arkadaşından ayrılma sebebi, iş dışında geçirdiği zamanın- uyku dahil- sadece yerdi saat olmasıydı. Gates beraber olduğu insanlardan da aynısını bekliyordu.

 

3- Akıllı kişilerle çalıştı

İşe en akıllı insanları almada çok maharetliydi. Çünkü ona göre akıllı adam, başkalarının akıllarından istifade ederek üstün başarılara imza atabilen insandı.

 

4- Çalışanları şirkete ortak etti

Bill Gates çalışanlara yüksek ücret vermiyordu, kendisi de düşük ücretle çalışıyordu. Yüksek ücret yerine şirkete ortak olmaya teşvik ediyordu. Mesela Microsoft’un Başkanı Steve Ballmer’ı çalışmaya razı edebilmek için ona yüklüce hisse vermişti. Ballmer bu hisseler sayesinde şimdi büyük bir servete sahip…

 

5- Çalışanlara değer verdi

Microsoft en akıllı kişilerle çalışmanın yanı sıra onları kaybetmemek için de gayret gösteriyor. Gates ayrılan her elemanın arkasından, “Niçin ayrıldı, onu neden tatmin edemedik, nerede hata yaptık?” gibi soruların cevabını araştırıyordu. Bu yüzden Microsoft’ta eleman sirkülasyonu ABD ortalamasından iki kat düşüktür. Ayrıca Gates, günün belli saatleri dünya genelinde çalışanların e-mail’lerini cevaplamaya, onlarla birebir iletişim kurmaya, onların motivasyonunu yükseltmeye ayırıyor.

 

6- Piyasada olup biteni takip etti

Baş döndürücü bir hızla gelişen bilişim sektöründe geride kalmak, yok olmak manasına geliyor. Bill Gates hiçbir alanda piyasanın gerisinde kalmak istemiyor.

 

7- Belli noktaya odaklandı

Microsoft, yazılım alanında çalışan bir şirket. Cirosunun % 90’dan fazlasını yazılım meydana getiriyor. Bunun yanında yazılm teknolojisini desteklemek için Mouse, oyun kumanda cihazı, ses kartı gibi donanımlar da üretiyor ama başka şirketler gibi faaliyet alanlarını dağıtmıyor, en iyi olduğu alana odaklanıyor.

 

8- Şımarmadı ve mütevazı kalmayı bildi

Bill Gates’in rakiple

 

rinin hemen hepsinin özel uçağı var, yatı var ama o, sade bir hayat sürüyor. Cimri denilecek kadar eli sıkı. Kendisine neden lüks hayat yaşamadığı sorulduğunda diyor ki: “Öyle yaşarsam öyle düşünmeye başlarım ve şimdikinden çok farklı bir kişiliğe sahip olurum. Yeterince çalışamam ve üretemem

 

28 Mayıs 2013 Salı

WİNDOWS 8 İLE TANIŞIN

Windows 8 ile tanışın

Daha güzel, daha esnek, daha fazla sizi yansıtır.
Ayrıca çok, çok hızlıdır.

Yenilikler

Başlangıç ekranı

İlginizi en çok çeken her şey yeni Başlangıç ekranında. Başlangıç ekranındaki kutucuklar kişilere, uygulamalara, klasörlere, fotoğraflara veya web sitelerine bağlıdır ve bir bakışta günceli yakalamanız için en son bilgilerle iletişim halindedir.

Fare, klavye ve şimdi ise dokunma

Windows 8 hem yalnızca fare ve klavyesi olan, hem dokunmatik ekranlı hem de ikisine birden sahip olan bilgisayarlar için mükemmeldir. Bilgisayarınızın türü ne olursa olsun, uygulamalar arasında geçiş yapmak, öğe taşımak ve bir yerden başka bir yere sorunsuz geçiş için hızlı ve akıcı yöntemler bulacaksınız.

Yeni bilgisayarlar

Şık ve hafif tabletler, dönüştürülebilir bilgisayarlar ve dizüstü bilgisayarlar dahil olmak üzere tüm mükemmel yeni bilgisayarlar burada bulunur.

Windows Mağazası'ndan Uygulamalar

Windows 8, yeni uygulama yeni mağaza olan Windows Mağazası ile birlikte gelir. Birçoğu ücretsiz olan aşçılık, fotoğraf, spor, haberler ve çok daha fazlasına yönelik uygulamalara göz atmak ve indirmek için hemen Başlangıç ekranınızdan Mağaza'yı açın.

Windows'unuz, her yerde

Windows 8 çalıştıran herhangi bir bilgisayarınızda Microsoft hesabınızla oturum açın ve anında kendi arka planınızı, ekran tercihlerinizi ve ayarlarınızı görün.

Tanıdığınız özelliklerle her şey daha iyi

Windows 8 çalıştıran bilgisayar kullanan bir kişi

Masaüstü

Görev çubuğu, klasörleri ve simgeleriyle alıştığınız masaüstü hala burada, ayrıca yeni görev çubuğu ve elverişli dosya yönetimi ile hiç olmadığı kadar iyi.

Güvenlik

Windows Defender, Windows Güvenlik Duvarı ve Windows Update ile güncel ve daha güvenli kalın.

Hız

Windows 8 daha hızlı açılır, uygulamalar arasında daha hızlı geçiş yapar ve Windows 7'den daha az güç harcar.

Windows 8'i neden indireyim?

Windows 8 çalıştıran bir bilgisayar

Gittiğiniz her yere sizinle gelir

Resimleriniz, dosyalarınız ve ayarlarınız bulut üzerinden kolaylıklar eşitlenir, bu sayede neredeyse her yerden ihtiyacınız olan şeyi edinebilirsiniz.

Çalıştığı kadar iyi oyun oynar

Windows 8; hızlıca göz atma, film izleme, oyun oynama, özgeçmiş hazırlama ve muhteşem bir sunu oluşturma gücünü size tek bir bilgisayarda verir.

Tüm dosyalarınızı tutabilirsiniz

Bilgisayarınız Windows 7 çalıştırıyorsa dosyalarınız, uygulamalarınız ve ayarlarınız kolaylıkla Windows 8'e aktarılacaktır.

Tanıdık programları kullanmaya devam edebilirsiniz

Windows 7'de çalışan programlar, Windows 8'de de çalışır.

Windows 8'i indirin

Bilgisayarınızı Windows 8'e yükseltmek kolaydır.

Başlayın
Windows 8

Windows RT ile tanışın

Windows RT Bilgisayar

Özel olarak yeni bilgisayarlarda

Windows 8'e ek olarak, bazı tablet ve bilgisayarlarda çalışan Windows RT adında bir Windows sürümü bulunmaktadır. Bu hafif bilgisayarların inanılmaz pil ömrü vardır ve hareket halindeyken kullanmak için harika bir seçimdir. Mevcut bilgisayarınıza Windows RT yükleyemezsiniz. Bu sürümü yalnızca bir Windows RT Bilgisayar satın alarak edinebilirsiniz.

Özel bir Office sürümü içerir

Windows RT, Microsoft Office Ev ve Öğrenci 2013 RT ile gelir. Bu Office sürümü dokunmatik ekranlar için iyileştirilmiştir ve otomatik olarak güncelleştirir, bu sayede her zaman son sürüme sahip olursunuz.

Özel olarak Windows Mağazası uygulamalarında çalışır

Windows RT yalnızca Windows Mağazası'ndan indirdiğiniz uygulamalar ile çalışır ve ayrıca Posta, Kişiler, Mesajlaşma, Fotoğraflar, SkyDrive, Müzik ve Video gibi harika yerleşik uygulamalar içerir, bu sayede iletişimde kalabilir ve eğlenebilirsiniz.

REKLAMIN PAZARLAMADAKİ YERİ

   Firmaların piyasadaki başarısı, ürettiği ürün veya hizmetler ile pazarın ve rakip firmaların durumu arasındaki uygulamalara bağlıdır. Pazarlama konusunda firmaların elindeki en önemli araç tutundurmadır. Reklam hızlı ve etkili bir tutunma aracıdır.  İşletmelerin pazarlama stratejileri ve planları kontrol yapılır ve takip edilirse firmalar pazarda tutunma konusunda başarılı olurlar.
    Pazarlama bir malın geliştirilerek, fiyatlandırılarak tüketiciye doğru zamanda sunulmasıdır. Yanı sıra pazarlamanın içinde malın tanıtımı en önemli unsurlardandır. Malın tüketiciye tanıtımı için hızlı ve etkili bir iletişim planı uygulamak gerekir. Bu plan tutundurma adı verilen ikna edici ve etkin bir iletişim programıdır. Tutundurma kişisel satış, reklam, tanıtma, satış geliştirme aşamalarından oluşur. Bunların içinde reklam rekabetin olduğu ortamlarda daha fazla öne çıkarken rekabetin olmadığı ortamlarda stokları tüketme, pazarlama planlama hatalarını düzeltme, tüketiciyi bilgilendirme gibi görevleri üstlenir.
    Pazarlamadaki tutundurma araçlarından en önemlisi olan reklam son dönemlerde üretici ve tüketici arasındaki mesafelerin büyümesiyle iyice devreye girmiştir. Reklam vasıtasıyla üretici tüketici ile hızlı ve etkin iletişimi sağlar. Nüfus ve gelir artışıyla pazarlar büyümüş ve rekabet ortamı artmıştır. Bu nedenle reklam daha da önem kazanmıştır. Ayrıca aracı kurumlar ve dağıtım kanallarının da artmasıyla pazarlama stratejisi olarak reklama daha da önem verilmeye başlamıştır.
     Pazarlamada önemli bir yere sahip olan tutundurma çalışmaları reklam aracılığıyla yapılır. Bu radyo-televizyon reklamları, yazılı basın reklamları, posta reklamları, internet reklamları, açık hava reklamları ve satışta özendirme araçları kullanılarak uygulanır.
      Piyasada yer alan pazarları belirleyen en önemli unsur rekabettir. Firmalar büyüdükçe ve rekabet ortamı da büyüdükçe reklama ayrılan bütçeler de yükselir. Firmalar piyasadaki yerini korumak için tüketiciye ulaşmak zorundadır. Bunun en etkili ve ucuz yolu da reklamdır. Reklam sayesinde firmalar satışlarını yükseltir, üretimini yükseltir ve büyürler.
    Reklam pazarlamanın en etkili aracıdır. Günümüzde rekabet koşulları o kadar zorludur ki firmalar rekabeti reklamlara taşımışlardır. Sadece basit reklamlar yeterli olmamakta daha fazlası ve çarpıcısı aranmaktadır. Firmalar yaratıcı ve farklı reklamlara daha fazla harcama yapmakta ve bunun karşılığını da almaktadır.

Pazarlama İle İlgili Karikatürler








iPhone için DSLR aparatı.iPhonunuzu profesyonel makineye dönüştürün.


Arkadaşlar bu denenmiştir. Amerika’ya gittiğim zaman içinde yakın bir arkadaşım 199 $ gibi bir fiyata bu aparatı almış. Fazlasıyla deneme şansım oldu.
Yapmanız gereken sadece iPhone kamerasına bu lensi tutturmak. Sonrasında tıpkı profesyonel fotoğraf makinesi gibi en ince ayarına kadar yapabiliyor ve mükemmel resimler çekebiliyorsunuz.
Gerçek lenslerden hiçbir farkı yok. Aynı ayarlar,aynı zoom özelliği ve ağırlık. Arkadaşım aldığında sadece tek tipi olduğundan bahsetmişti ama bu konu geçeli nereden baksanız 1 sene önceydi. Sanırım daha spesifik lensleri de çıkartmışlardır.
Maalesef Türkiye’de hiç rastlamadım. Çok derin bir araştırma da yapmadım ama artık biliyorsunuz yurtdışından her şeyi çok rahat bir şekilde getirtebiliyorsunuz. Örneğin e-bay’den “iphone DSLR Kit” olarak arattığınızda karşınıza mutlaka çıkacaktır

Nutella nasıl yapılır? Nutella'nın hikayesi ve tarihçesi.

Nutella nasıl yapılır? Nutella'nın hikayesi ve tarihçesi.

İşte Nutella'nın hikayesi,nasıl yapıldığı ve Nutella hakkında bilmedikleriniz.



Dünyada Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok yerde sevilerek tüketilen Nutella, Fransa'da yüzde 300'lük vergi artışıyla karşı karşıya olduğu için son günlerde gündemden düşmüyor.

Fındık ve kakaodan üretilen Nutella'nın böyle bir vergiye tabi tutulmak istenmesinin nedeni, içinde bulunan hurma yağı.

Obezite ve diğer sağlık sorunlarıyla savaşanların desteklediği bu vergi yasası tasarısının, en az bir o kadar da muhalifi var. Çünkü bu tatlının tutkunu çok fazla.

Yılda yüz binlerce ton tüketilen Nutella'nın oldukça eskiye dayanan ilginç bir hikayesi var. İşte o hikaye ve bu lezzetli tarif hakkında bilmedikleriniz..


En çok Fransızlar yiyor

Nutella aslında İtalyan markası, ama en çok Fransızlar tarafından tüketiliyor. Fransa'da her yıl 75 bin ton Nutella yeniyor. Almanların tüketim miktarı 70 bin ton, İtalyanlarınsa 50 bin tonu buluyor.

İtalyan pastacı Ferrero
Her ne kadar şu an krema kıvamında olsa, Nutella uzun bir süre katı olarak tüketildi. "Gianduja" denilen fındık ezmeli çikolata tarifi olarak ortaya çıkışı 1920'lerde gerçekleşti. Bu keşfi yapan kişiyse İtalya'nın kuzeyindeki Alba şehrinde pastacılık yapan Pietro Ferrero'ydu. Dünyanın en ünlü çikolata firması Ferrero'nun tesisleri de halen burada bulunuyor.


Tarifte ilk değişiklik

1946 yılında, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki yiyecek sıkıntısı nedeniyle Pietro Ferrero ve erkek kardeşi Giovanni, gianduja tarifinde mecburi bir değişikliğe giderek, fındık oranını artırdı, bulmakta sıkıntı çekilen kakao oranını azalttı. Ancak hala katı bir hamur halindeydi ve keserek yemek gerekiyordu.


Yaz sıcağında eriyince...

Nutella'nın tarihinde asıl değişiklik 1949'da yaşandı. Kulaktan kulağa aktarılan hikayeye göre, bir gün çikolata kalıbı yaz sıcağında kalarak eridi. Alba'daki çocuklar yumuşamış hamurun tadına bakmak için ekmeğe sürüp yemeye başlayınca, Ferrero kardeşlerin aklına yeni bir fikir geldi, o günden sonra giandujayı ekmeğe sürülecek kıvamda üretmeye başladılar.


Süperkrema

Gianduja, yeni kıvamıyla çok büyük başarı sağladı. 1951'de "süperkrema" olarak anılmaya başladı.


Ekmek üstü: La Tartinoise

Ferrero 1959'da Fransa'nın Rouen şehri yakınlarındaki Villers-Ecalles'de yeni bir fabrika kurdu. Burada önce meşhur 'Mon Chéri' çikolataları, 1961'se ise 'süperkrema'nın Fransız muadili "La Tartinoise" üretilmeye başlandı.


'Nut'ella

1964'te, 'Süperkrema' isminden memnun olmayan Ferrero, fındığı çağrıştıracak bir isim arayışına girdi. Fındığın Almancası "nuss" ve İngilizcesi "nut"tan ad türetilmeye çalışıldı. En sonunda "Nutella"da karar birliğine varıldı.


Aile geleneği sürdürülüyor

Nutella ile servetini ve ününü iyice artıran çikolata şirketini bugün, Ferrero kardeşlerden Giovanni Ferrero'nun, dedesiyle aynı ismi taşıyan torunu yönetiyor.


Çoğu şeker ve hurma yağı

Nutella'nın içeriği herkesçe bilinse de, tarifi halen sır olarak saklanıyor. Ayrıca, Nutella büyük oranda kakao ve fındık değil, bunların yerine şeker ve hurma yağı içeriyor. Fındık oranı yüzde 13, kakao yüzde 7.4 iken, şeker oranı yüzde 55, palmiye yağı olarak da bilinen hurma yağı oranı da yüzde 17.


Hurma yağı ne zaman eklendi

Hurma yağı kullanılmasının temel sebeplerinden biri, ürünü daha yumuşak hale getirmesi. Ferrero, bu yağı tariften çıkarmamakta kararlı ancak hurma yağının tarife ne zaman eklendiği de açıklanmıyor.


Fazlası kalbe zarar

Doymuş yağ oranı yüzde 50 olan hurma yağı kolesterol artışını ve kardio-vasküler rahatsızlıkları tetikliyor. Bu, oldukça ciddi bir rakam olsa da, doymuş yağ oranı yüzde 65 olan tereyağıyla kıyaslandığında "daha az zararlı" olduğu görülüyor.


Gramla tüketin!

Nutella'nın 100 gramında 530 kalori var. Doktorlar fazla tüketilmemesini tavsiye ediyor.


Alman tarifi başka

Almanya'da Nutella'nın içeriği biraz farklı; daha katı ve daha fazla kakao barındırıyor. İtalya, Fransa ve diğer ülkelerde kıvamı daha yumuşak.


ABD fıstık ezmesinden vazgeçmiyor

200 ülkede satılan Nutella'yı hala benimseyemeyen ülkeler de var. Bunun en güzel örneği ABD. Orada hala fıstık ezmesi gözde. Çin'de ise satışlar, Çinliler çok az ekmek tükettiği için düşük.


Pelikan kavanozlar



Nutella'nın kendine özgü cam kavanozunun ortaya çıktığı tarih 1965 ve "Pelikan" diye adlandırılıyor. Kavanoza bu ismin verilmesi, Pelikan marka mürekkeplerin klasik şişelerine benziyor olmasından kaynaklanıyor.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

PAZARLAMA ETİĞİ
 
Pazarlama etiği (pazarlama bileşenleri, satış, uluslararası pazarlama, pazarlama araştırmaları) ve tüketici etiği konusunda yapılan teorik ve ampirik çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Diğer yandan, toplumun etiksel konulara duyarlılığı da giderek artmaktadır. Bu yönü ile toplumsal pazarlama açısından işletmelerin etik uygulamaları üzerinde önemle durulması gereken konular arasında yer almaktadır.
Pazarlama faaliyetlerinin sonucunun toplum tarafından izlenebilirliğinin yüksek olması sebebiyle, sıkça etiksel problemlerin gündeme geldiği dikkati çekmektedir. Gerçekten de reklam, kişisel satış, fıyatlandırma, pazarlama araştırmaları ve uluslararası pazarlama konularının etik olmayan davranışlara oldukça müsait olduğu söylenebilir. Özellikle 1970'li ve 1980'li yıllarda uluslararası alanda çeşitli skandalların, büyük ölçekli rüşvetlerin (askeri malzemelerin satışında verilen rüşvetler, politik bağışlar vb.) gündeme gelmesi dikkatleri uluslararası pazarlamada etiksel konulan incelemeye yöneltmiştir (Armstrong, 1992: 161-162; Armstrong and Sweeney, 1994: 777). Diğer yandan, uluslararası pazarlamada yapılan etik ile ilgili çalışmaların çoğunun yine rüşvet konusunda olduğu yazarlar tarafından belirtilmektedir. Bu konuda 1990'lı yıllardan itibaren yapılan çeşitli çalışmalar ile işletmelerin karşılaştıkları en önemli etiksel problemlerin neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır.
Armstrong ve diğerleri (1990) tarafından yapılan bir araştırmada, Avustralyalı uluslararası işletme yöneticilerinden karşılaştıkları önemli etiksel problemleri belirtmeleri istenmiştir. Yöneticilerin %35'i rüşveti en sık karşılaştıkları etiksel problem olarak belirtmişlerdir. Bunu sırasıyla, kültürel farklılıklar (%20), fiyatlandırma ile ilgili uygulamalar (%12), hediye/eşantiyon verilmesi, makul olmayan komisyonlar (%10) ve, uygun olmayan ürün/teknoloji ve politik olaylara karışma (%4) takip etmiştir. Ev sahibi ülkeden vergi kaçırma ve illegal/ahlakî olmayan faaliyetler yöneticiler tarafından önemsiz olarak görülen etiksel problemlerdir (% 2.5).
Aynı çalışmada, Amerikalı uluslararası pazarlama yöneticilerinin de (%34'ü) Avustralyalı yöneticiler gibi önemli etiksel problem olarak rüşveti belirttikleri ortaya çıkmıştır. Amerikalı pazarlama yöneticilerinin en sık karşılaştıkları etiksel konular ile ilgili yapılan bir çalışmada da rüşvet, birinci sırada yer almıştır (Chonko ve Hunt, 1985:344).
Yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları ülkeden ülkeye, kültürden kültüre değişebilmektedir.
Bu konuda yapılan çeşitli çalışmalarda benzer kültürel yapıya sahip ülke yöneticileri arasında algılama farklılıkları görülmez iken, farklı kültürel yapıya sahip ülke yöneticileri arasında algılama farklılıkları olduğu bu konuda yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanılarak söylenebilir (Armstrong ve diğerleri, 1990; Armstrong and Sweeney, 1994; Singhapakdi ve diğerleri, 1994; Singhapakdi ve diğerleri, 2001; Schlegelmich and Robertson, 1995). Diğer yandan aynı ülkede farklı kültürlerden gelen yöneticiler arasında da farklılıklar olabilir. Hong Kong'da yerel ve yabancı yöneticilerin etiksel algılama düzeylerinde görülen farklılıklar gibi (McDonald ve Kan, 1997).
Armstrong ve diğerleri (1990) tarafından yapılan araştırmada, Avustralyalı yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları ile Amerikalı yöneticilerin "etiksel problemleri algılamaları arasında önemli bir fark olmadığı bulunmuştur. Her iki ülke yöneticilerinin uluslararası pazarlamada karşılaştıkları etiksel problemleri algılamaları benzerlik göstermektedir.
Armstrong ve Svveeney (1994) tarafından yapılan çalışmada, cevaplayıcı kültürünün etiksel problemleri algılamaları üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Araştırmacıların iki ülke yöneticileri arasında yaptıkları karşılaştırmalı çalışmada, Hong Konglu yöneticiler etiksel problemleri daha düşük düzeylerde önemli olarak görürken, Avustralyalı yöneticiler bu problemleri daha önemli olarak değerlendirmişlerdir.
Uluslararası pazarlama açısından, belirli bir ülke, endüstri ve organizasyonda yaşanan etiksel problemler veya çatışmalar bilinirse, bu ülkede belirli bir işletme ile ticari bağlantılar kurmayı planlayan dış ticaret işletmeleri daha iyi ticari ilişkiler geliştirebilir ve daha az problemlerle karşılaşabilirler. Özellikle yeni bir dış pazara girmeyi düşünen işletme yöneticilerinin bu pazarlarda karşılaşabilecekleri etiksel problemleri bilmesi gerekmektedir. Örneğin, bazı ülkelerde rüşvet alma ve verme olağan bir davranış olarak kabul edilirken, bazı ülkelerde yasalarla yasaklanmıştır. Bu sebeple, işletmelerin yaşadıkları önemli etiksel problemlerin neler olduğunun ve yöneticiler tarafından hangi problemlerin işletmelerinde daha yoğun bir şekilde yaşandığının bilinmesi ayrı bir önem taşımaktadır.
Hunt ve Vitel (1993 ve 1993) tarafından geliştirilen pazarlama etiği modelinde, bireyin pazarlama içerikli etiksel problemleri algılamasını etkileyen dört önemli faktör seti önerilmiştir. Bunlar; kültürel çevre (yasal, politik çevre ve din), endüstri çevresi (informal normlar ve formal kurallar), örgütsel çevre (informal normlar ve formal kurallar) ve bireysel özellikleridir.
Etiksel algılamalar, kültürden kültüre farklılık gösterebileceği gibi bireyden bireye de farklılık gösterebilmektedir. Bu konuda Hunt ve Vitel (1993), etiksel algılamanın, bireyin değer/inanç sisteminin bir fonksiyonu olduğunu belirtmektedir. Örneğin, aynı işletmede çalışan yöneticilerin bir kısmı rüşvet vermeyi önemli bir problem olarak algılarken, diğer bir grup etiksel bir problem olarak algılamayabilir. Diğer bir ifadeyle, bireylerin/yöneticilerin yaşadıkları/karşılaştıkları problemleri etik/etikdışı olarak değerlendirmeleri, kültürel, endüstri, organizasyon çevresine bağlı olmakla birlikte kendi bireysel özelliklerine de bağlıdır.
Çalışmanın konusunu böyle kültürler arası karşılaştırma değil, belirli bir kültüre mensup yöneticilerin işletmelerinde karşılaştıkları etiksel problemleri algılama düzeylerini belirleme oluşturmaktadır. Yöneticilerin etiksel problemleri algılamaları, organizasyon, endüstri ve ülke düzeylerine göre farklılık gösterebilir. Çalışmada sadece yöneticilerin organizasyonlarında karşılaştıkları etiksel problemlerin önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöneticilerin endüstriye ve ülkeye göre bu problemleri algılamaları incelenmemiştir.