24 Mart 2013 Pazar

DİJİTAL PAZARLAMA NEDİR?



DİJİTAL PAZARLAMA NEDİR?
Dijital Pazarlama

Son 10 yılda pazarlama dünyasında çok fazla şey degişti. Gelişen teknoloji, artan bant genişlikleri ve çoğalan mobil cihazlar, yaşama şeklimizi degiştirdiği gibi, satın alma alışkanlıklarımızı da tümüyle etkiledi. Araştırmalar Türkiye’de yaklaşık 29 milyon internet kullanıcısı olduğunu gösteriyor ve bu sayı her geçen yıl artıyor.
Dijital hayatımızın her yerinde, bunu farkeden yöneticiler de bütçelerinde interaktif pazarlamaya yer vermeye başladılar bile. Dijital pazarlama sektörü önümüzdeki 10 yıl içinde önem kazanmaya devam edecek gibi görünüyor.

Peki nedir dijital pazarlama, bu sektörde başarılı olmak için hangi konularda uzmanlaşmak gerekir?

Dijital pazarlama TV, radyo, dergi gibi geleneksel medyadan uzak yöntemlerle, markanızı ve işinizi desteklemek ve tanıtmak amacıyla internet, mobil ve diğer interaktif platformları kullanmaktır. Dijital pazarlama aynı zamanda interaktif pazarlama, online pazarlama, e-marketing ve web pazarlama diye de geçmektedir.

Dijital Pazarlama Konuları Nelerdir?

Dijital Pazarlama, temelde 4 adımdan oluşuyor: Elde et(Acquire)Kazan(Convert)Ölç-Optimize et (Measure&Optimize) ve Sahip Çik, Büyüt (Retain&Grow).

Acquire, Convert, Measure & Optimize, Retain & Grow

Acquire: Müşteriyi web sitenize ya da satışı gercekleştirdiğiniz sayfaya çekebilmek amacıyla yapılan aktiviteler. Arama Motoru Optimizasyonu (SEO), Arama Motoru Reklamları (PPC), Email Marketing, Sosyal Medya Pazarlama(Social Media Marketing), Gelir Ortaklığı(Affiliate Marketing), İnteraktif Karşılaştırma (Interactive Comparison), Reklam Ortaklığı (Advertising Partnership), Viral Pazarlama, İçerik üretme/paylaşma, RSS, Online PR belli başlı konular.
Digital Marketing
Convert: Müşteri web sitenize geldikten sonra, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak aktiviteler. Hedef her zaman satış degildir, bir blog için okunan yazıların sayısı, yazıyı beğenenlerin sayısı, kaç kişinin o yazıyı paylaştığı, kaç kişinin blogu takip etmeye başladığı gibi şeyler de olabilir. Bir gazetenin web sitesi için, kaç tane haberin okunduğu, web sitesinde geçirilen toplam süre, kişisel bir site için ise, sizinle iletişime geçmek isteyen kişi sayısı olabilir.
Kullanılabilirlik ve erişilebilirlik çalışmaları (Usability & Accessibility), Müşteri Karar Destek Mekanizmasının güçlendirilmesi (Customer Decision Support), içerik yönetimi, sitenin işe yararlılığını arttırma, satış metinlerini ikna edici yazma, kişiselleştirme, müşteri segmentlerini belirleme ve hedefleme çalışmaları (Personalisation, Segmenting, Targeting), E-posta Pazarlama (Email Marketing), ödeme seçeneklerinin çoğaltılması ve site içindeki aramanın iyileştirilmesi, bu aşamada yapılması gereken belli başlı aktivitelerden.
Measure&Optimize: Bu aşama, neyi yanlış yapıp neyi doğru yaptığınızı anlamanız ve kendinizi rakiplerinizle karşılaştırmanız açısından çok önemli. Bence tüm dijital pazarlama aktiviteleri içinde en önemli kısım burası. Çünkü eğer başarınızı ölçemiyorsanız, başarılı olduğunuzu söyleyemezsiniz. Bu aşamada öncelikle sitenizin performansını analiz etmeniz gerekiyor.
Web Analytics yazılımları kullanıp, acquire ve convert kısmında yapılan aktiviteleri değerlendirmeli, sonuçlara göre optimize edilecek yerleri belirlemelisiniz. Sitenizin başarı kriterlerini rakiplerinizin kriterleriyle karşılaştırmalısınız. (Competitor Benchmarking) Online panellerle ve anketlerle kullanıcılarınızı daha iyi anlamaya çalışmalısınız. (Online Panels and Online Surveys) Kullanılabilirlik testleri yapmalısınız. (Usability Testing)
Müşterileriniz için en iyisini bildiğiniz fikrinden bir an önce vazgeçip, a/b testlere (A/B Testing) ya da çok değişkenli testlere (Multivariate Testing ) başlamalı, aslında neyin işe yarayıp yaramadığını matematiksel olarak belirlemelisiniz. (A/B Testing, Multivariate Testing)
Retain&Grow: Bu aşama halihazırda müşteriniz olan kişileri memnun etme ve sizin daimi müşterileriniz olmaları için çalışma kısmı. İyi bir müşteri hizmetleri sunma, Email Marketing, sadakat programları (loyalty programs), dinamik fiyatlandırma stratejileri uygulama, kişiselleştirme, topluluk oluşturma ve referans programları başlatma bu alanda kullanabileceğiniz teknikler.

5 Başarılı Pazarlama Tekniği


5 Başarılı Pazarlama Tekniği


Burda size satışlarınızı arttıracak 5 başarılı pazarlama tekniğini sunacağız. Hepsinin uygulamsı basit ve her sektörde kullanışlı.

1. Yeni birşeyler eklemeye devam edin
İşinize her seferinde yeni birşeyler eklemeye devam ettikçe daha fazla satış yapma fırsatı elde edersiniz.Örnek olarak web sitenize yeni bilgiler ekleyerek olabilir. Müşterilerin sitenizi ziyaret edip yeni bilgileri görermesi satışınızı arttırabilir.
Yeni eklenen bir ürün 3 şekilde satışınızı arttırabilir.
- Hali hazırdaki ürünlerinize ilgisi olmayan yeni müşteri kitlesini kendine çekebilir.

- Önceden müşteriniz olan insanlar ve bu eklediğiniz yeni ürüne de sahip olmak isteyen müşterilere satış yapabilirsiniz.
- Bu eklediğiniz yeni ürün ile önceden satışını yaptığınız bir ürünü birleştirip yeni bir kampanya olulturarak satışları arttırabilirsiniz.

2. Değerli bir kaynak olunMüşterileriniz için sattığınız ürünle alakalı değerli bir kaynak olun. Sattığınız ürüne hakim olun ve ücretsiz bilgi ve destek verin. Müşterilerinizin daha hızlı, daha kolay, daha az pahalı bir şekilde yapabilmesini sağlayın.Sizden yardım istemek için her gelişlerinde yeni bir şey satmak için fırsatınız olur.

3. Rakiplerinizden bir farkınız olduğunu gösterin
Müşterilerin aynı ürünü veya benzer ürünü satan rakip firma yerine sizi tercih etmeleri için bir sebep bulun veya oluşturun. Mesela daha hızlı mı yapıyorsunuz, daha kolay mı sağlıyorsunuz, daha çok mu ilgi gösteriyorsunuz veya daha iyi bir garantinizmi var?
Rakip firmada olmayıpa sizde olan avantajı belirleyin ve bu avantajıjn promosyonunu tüm reklamlarınızda belirtin. Rakip yerine sizden alışveriş yapmanın ayrıcalığını gösterin ve saışlarınız otomatik olarak artsın.

4.Yapığınız işin sonuçlarını kullanarak promosyon yapın.
Müşerileriniz tam olarak siz ürününüzü veya servisinizi değil onları kullanarak elde edecekelri yararı düşünürler.
Mesela bir araba alıcısı güvenli bir ulaşım aracı olmasını düşünür. Diş hastaları hiç bir acı çekmeden sağlıklı ve güzel görünen dişlere sahip olmayı ister.
Web sitenizin, satış mektuplarınızın ve diğer satış mesajlarınızın yapığınız iş sonucunda vadeddiklerinizin promosyonunu yaptıpına emin olun.

5. Değişime sıcak bakın
İş hayatınızdaki en büyük mücadeleyi değişimde yaşarsınız. Belirli bir iş dalı zamanla çok büyüyebilir ve rakipler çoğalabilir, teknoloji gelişebilir.
Değişimi bekleyin ve ona hazırlıklı olun. Gelirinizin düşmesini beklemeden harekete geçin.Değişimin işaretleri gelmeye başladığında sizde hemen harekete geçerek zamana ayak uydurun.

18 Mart 2013 Pazartesi

Franchising Nedir?

Franchising Nedir?

 



Bir markanın imtiyaz sahibi, belli şartlar dahilinde işin yönetim ve yürütülmesine ilişkin destek sağlayarak, belirli bir maddi bedel karşılığında, bağımsız yatırımcılara markasını kullandırabilir. Bu iş ilişkisine “franchising” denir.


Franchising sisteminde, imtiyaz sahibi, markasının kullanım iznini, o markanın yüksek itibarı, güçlü kurumsal kimliği ve bilinirliğinden faydalanmak isteyen, bir başka yatırımcıyla paylaşabilir. Bu sayede, bağımsız yatırımcı, bir bedel karşılığında, güçlü bir imajı olan ve daha önceden müşteriler tarafından tanınan bir markayı kullanma hakkı kazanmış olur. Ancak bu kullanımda imtiyaz sahibinin koyduğu ve markanın franchise bayiliğini alan yatırımcının uymak zorunda olduğu kurallar vardır. Bu kurallar, o işletmenin logosunu, sloganını ve kurumsal kimliğini devam ettirme, işletmenin iç dizaynını belirlenen standart şekilde dekore ettirme, kıyafet yönetmeliği gibi çeşitli konularda olabilir.

İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanmaya başlanan franchising, verimli ve karlı bir sistem olması sayesinde tüm dünyaya kısa sürede yayıldı ve bütün dünya ülkeleri tarafından her sektörde geniş yer edindi. Bunun nedeni, franchising sistemi kullanan markaların, rakiplerinin açık ara farkla önlerine geçmiş olmaları ve artık pazarlama dünyasındaki yarışın franchise markaların arasında yaşanmasıdır. Günümüzde, hızla artan ve tüketimin kalbi sayılan alışveriş merkezleri, zincir marka olmayan işletmelere yer vermek dahi istemiyorlar.

Satışta Sözel İfadelerin Gücü

Satışta Sözel İfadelerin Gücü

Yerinde söylenmiş bir söz ve tam zamanında kullanılmış bir ifade satış elemanına çok şey kazandırır. Satış elemanı müşteriyle karşı karşıya gelip de konuşmaya başladığı andan itibaren onunla geliştirmeye çalıştığı satış sürecinde müşterisinin özdeğerini yükselterek ve ne kadar değerli olduğunu vurgulayarak onu kazanmaya çalışmalıdır.
Unutmamalıdır ki. tatlı söz yılanı bile deliğinden çıkarırmış. Aşağıda örnekleri verilmiş ge- Satış elemanı "yumuşatıcı" kullanabilir. Yumuşatıcı, tartışmayı durdurur ve müşterinin satış elemanına daha hoş görülü yaklaşmasını sağlar. nel ifadeler içeren cümlelere benzer cümleleri yerinde ve zamanında doğru şekilde kullanan satış elemanı müşterisinin kendisini anlamasında bir farkındalık oluşturur.
• Bu alanda uzman olduğunuz açık."
• "Anladığım kadarıyla işinizde çok başarılısınız."
• "Sezgileri güçlü ve duyarlı bir insansınız."
• "Dürüstlüğünüze güvenimiz sonsuz."

KİMLER NEDEN ADİDASI TERCİH EDİYOR?


 KİMLER NEDEN ADİDASI TERCİH EDİYOR?

Adidas Zone Middle Perakende Satış Müdürü Çiğdem Deniz


Ceyhan KONUK Son verilere göre Türk promosyon pazarı 1 milyar doları buldu. 1991 yılından beri bu alanda faaliyet gösteren Troy ise sektörün lider isimlerinden. Firma ünlü markalardan oluşan koleksiyonuyla dikkat çekerken, 2008 yılında sahip olduğu markaların perakende kanadını da yönetecek Adidas markasından bahsederek başlarsek; Adidas kültler yaratmış, ama aynı zamanda oldukça yenilikçi bir firma. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Adidas markasının altında Performance ve Originals olmak üzere 2 farklı konseptte ürün grubumuz bulunuyor. Performance ürünlerimiz profesyonel sporculardan başlayarak, sporu ve spor giyimi hayat tarzının bir parçası haline getirmiş tüm tüketicilere yöneliktir. Originals grubumuz ise modayı takip eden ve farklı olmak isteyenlerin tercihidir. Biz Adidas olarak ürünlerimizin bir hikâyesi olması gerektiğine inanıyoruz. Kullanıcıları ile duygusal bağ oluşturabilen ürünlerin vazgeçilmez olduğunu ve eskimediklerini biliyoruz. Tüm bunlar, yenilikçilik ve performans için duyduğumuz tutku ile birleşince çok başarılı bir sentez ortaya çıkıyor. Kimler neden Adidası tercih ediyor?Adidasın aktif spor alanında ve günlük spor giyimde kullanılabilecek geniş ürün koleksiyonu ve her spor kategorisi için model çeşitliliği mevcut. Koleksiyonlarımız profesyonel atletlerden, kendi imkansızlarını zorlayan biz günlük sporculara kadar, sporu ve spor giyimi hayatlarının bir parçası haline getirmiş tüm tüketicileri hedefliyor. Performans ürünlerimiz ile farklı spor kategorilerine yönelik tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. Bu grubun içerisinde Adidasın işbirliği yaptığı farklı designer ya da markaların da koleksiyonları var; Stella McCartney ve Porsche Design gibi. Originals koleksiyonumuz ise modayı yakından takip eden, farklı, stil sahibi olmayı önemseyen, yenilikçi ve cesur rahat giyim meraklılarını hedefliyor. Türkiyede mağaza yatırımlarımız devam edecek Son dönemde alışveriş merkezi yatırımları takip edilemez bir hıza kavuştu. Siz yer alacağınız AVMlerde hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Genel perakendecilik stratejiniz nedir?Adidas Türkiye olarak perakendeciliğin, markamızı ideal şartlar altında tüketici ile buluşturma fırsatı verdiğine ve bizi tüketiciye yakın tuttuğuna inanıyoruz. Bu nedenle de daima yepyeni konseptler ile bu alanda yatırım yapmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki senelerde hem marka karmasının doğruluğuna inandığımız yeni alışveriş merkezlerinde, hem de fırsat gördüğümüz alışveriş caddelerinde tüketicimiz ile buluşmaya devam edeceğiz. Alışveriş merkezleri ve işlek caddeler genel olarak farklı müşteri profillerine hitap ettiğinden, detaylı bir analiz sonucunda kriterlerimize uyan tüm noktalarda büyüyeceğiz. AVMler için yatırım kararı alırken takdir edersiniz ki, AVMnin lokasyonu, büyüklüğü, yönetim ekibi, marka karması, genel konsepti, yerleşim planı, kiralama şartları, bölgedeki diğer gelişmeler gibi pek çok farklı kriteri göz önünde bulundurmaktayız. Türk perakende sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye, Adidas için nasıl bir pazar?Türkiye'de son 4-5 yılda spor giyim pazarında ciddi bir büyüme yaşanıyor. Hatta pazardaki büyümenin Türkiye büyüme hızının üzerinde seyrettiğini ifade edebiliriz. Bu büyümede spor giyim ürünlerinin gündelik hayatın her alanında daha rahat kullanılmaya başlanmasının etkisi büyüktür. Türkiye'de genç nüfus oranının yüksek olması ile spor yapan veya spora ilgi duyan insan sayısının giderek artmasının pazarın gelişmesindeki diğer önemli etkenler arasında yer almaktadır. Bu da Türkiye'yi, spor perakendeciliği açısından oldukça cazip bir pazar konumuna getirmektedir. Spor giyim sektörünün hemen hemen bütün önemli markaları, Türkiye pazarında faaliyet göstermektedir. Bu markaların yanı sıra önümüzdeki dönemde büyük ve önemli spor perakende zincirlerinin daha yoğun bir şekilde Türkiye pazarına gireceğini, böylelikle de spor giyim pazarının yeniden şekilleneceğini düşünüyoruz. Bütün bu gelişmelerin pazarı büyüteceğine inanıyoruz. Adidas olarak, Türkiye genelinde kendisine ait 24 mağaza, 12 outlet, 380 corner mağazası ve franchisee olarak da 95 mağazaya sahibiz. Yıl sonuna kadar franchisee sayısının 106'ya ulaşmasını hedefliyoruz. Adidas, Avrupanın ilk Adidas-NBA Konsept Mağazasını İstanbul Beyoğlunda açtı. Mağazada hangi ürünleri bulmak mümkün? NBA ürünleri deyince akla ilk formalar, eşofmanlar, ayakkabılar geliyor. Adidas-NBA Konsept Mağazasında başka ne tür ürünler mevcut?Adidas-NBA Konsept Mağazasında, Adidasın NBA yıldızları için hazırladığı koleksiyon ürünleri yer alıyor. Mağazada Magic, Jazz, Bucks, Cavaliers, Lakers, Heat, Nuggets, Rockets, Timberwolves, Spurs, Wizards, Pistons ve Heat takımları olmak üzere 13 ayrı takımın taraftar formaları bulunuyor. Yine NBAde oynayan yıldız oyunculardan Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur, Ersan İlyasova, Lebron James, Kobe Bryant, Dwayne Wade, Allen Iverson, Tracy McGrady, Kevin Garnett, Tim Duncan, Gilbert Arenas, Chauncey Billups ve ONealin giydiği formalar, Adidas NBA Koleksiyonunun bir parçası olarak sporseverlerle buluşuyor. Formaların yanı sıra günlük yaşamda rahatlıkla giyilebilecek ürünlerin de bulunduğu mağazada, Bulls, Cavaliers, Celtics, Grizzles, Heat, Lakers, Orlando Magic, Mavericks, Nuggets, Raptors, Rockets, Spurs, Timberwolves takımlarının logolarını taşıyan taşıyan ürünler ile bu takımların ünlü oyuncularının özel tişörtlerini içeren paketler yer alıyor. Basketbolseverlerin büyük ilgi göstereceği bu paketlerde, oyuncu grafikleri ve takım logolularını taşıyan tişörtler, takım renklerinde şapka, mont, sweatshirt ve ayakkabılar bulunuyor. Adidas, NBA Koleksiyonunda bu yıl NBA takım logolu ayakkabıların çocuk modellerine de yer veriyor. Avrupanın en geniş Adidas-NBA ürün seçeneğinin yer aldığı 3 katlı mağazada ayrıca, Adidasın Performans ve Originals koleksiyonlarının tekstil, ayakkabı ve aksesuarları da bulunuyor. Çeşitli illerde NBA Konsept Mağazası açmayı planlıyoruz Türkiyede genelinde NBA mağazalarının sayısı artacak mı?Potansiyeli çok yüksek olan Türkiye gibi bir ülkede sadece tek bir mağaza ile sınırlı kalmayı düşünmüyoruz. Bu nedenle İstanbul dışındaki illerde de Adidas-NBA Konsept Mağazası açmayı planlıyoruz. Avrupanın ilk Adidas-NBA Mağazasına lokasyon olarak Beyoğlunun seçilmesinde özel bir neden var mı? Türkiye'deki genç nüfus oranı ve basketbolun en çok sevilen ikinci spor olması, İstanbul'un dinamizmi ve NBA'in Türk Basketbol Federasyonu ile olan iyi ilişkileri nedeniyle lokasyon olarak Beyoğlu seçildi. İstanbulda bu dinamizmi en yoğun hissedeceğiniz yer de Beyoğlu. Böylelikle Beyoğlu'ndaki mağazamızı genişleterek bir katını tamamen NBA ürünlerine ayırdık. Adidas-NBA Konsept Mağazası özellikle açıldığı gün yoğun bir ilgiyle karşılaştı. Açılışın üzerinden geçen yaklaşık süreçte ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz. Mağaza beklenen ilgiyi gördü mü?Doğrusu Türk basketbol severlerin mağazamıza ilgisi gerçekten mutluluk verici; her hafta düzenli olarak uğrayan müşterilerimiz var. Özellikle talep gören ürünler hangileri?Adidasın tüm basketbol ürünlerinin yanı sıra, NBA takımlarından özellikle Celtics tekstil ürünleri yoğun ilgi görüyor. Formalarda ise Iversona ilgi oldukça büyük. Bu özel mağazanın, genel Adidas müşterisinden farklı bir profili var mı?Mağazamızın açılışı ile 9-15 yaş arası basketbolseverlere daha da yaklaştığımızı düşünüyoruz. Adidas-NBA Konsept Mağazasının en tutkulu müşterilerini bu yaş aralığındaki gençler oluşturuyor. Bildiğim kadarıyla bugün, bu yeni mağazayla birlikte Adidasın 3 farklı mağaza konsepti var. Önümüzdeki dönem farklı konseptlerde mağazalar düşünüyor musunuz?Adidasın tüm ürün gruplarının satıldığı Performance mağazalarımız ile modayı takip ederek tarzıyla farklı olmak isteyenlere hitap eden Originals ürün grubumuzun satıldığı Beyoğlu Tünel ve Kanyon Originals mağazamız olmak üzere 2 farklı konseptte mağazaya sahibiz. Şimdi de Adidas-NBA Konsept Mağazamız ile basketbolseverlerin ve NBA tutkunlarının karşısındayız. Adidasın farklı konseptteki yenilikleri önümüzdeki dönemde de devam edecek.

Camın İçindeki Elma

Camın İçindeki Elma: New York 5.Cadde’deki Apple Store

cc89cd88
PROJE ADI: Apple Store
MİMARİ: Bohlin Cywinski Jackson
YAPIM YILI: 2006
YERİ: New York City, ABD
New York’un ünlü caddesi 5. caddede General Motors Plazasının önündeki cam kutu içinde ısırılmış elmanın olduğu yer tabi ki bir Apple Store. İçi boş gözüken bu yapı nasıl bir mağaza derseniz aslında mağaza yerin altında. bu cam kutudan içeriye bol bol güneş alınıyor ve tabii bir mimari öğe olarak dikkat çekiyor ve kent yaşamına katılıyor. Çelik ve cam konstrüksiyon şeffaflığıyla hem aydınlık bir kütle yaratoor hem de önünde durduğu Plazayı kapatmadan ona yeni bir perspektif kazandırıyor.
Yaklaşık 1858 metrekarelik mağaza haftanın 7 günü 24 saat açık, hatta tüm tatil günleri de dahil çünkü 365 gün diye de Apple’ın sitesinde belirtmişler. Cam konstrüksiyondan mağazaya giriş yapılıyor ve ortadaki yine cam merdivenlerden aşağıya iniliyor. Bu merdivenin merkezinde engelliler ya da diğer merdiven inmek istemeyenler için camdan bir asansör de var.
Aşağıdan yukarı bakışlar son derece hoş.
fifth_ave_0 fd7bea56
ef652b0b
fifthavenue_gallery_image4
199785d7
İç mekan sade, aydınlık ve net. Kalabalık grupların rahatlıkla gezeceği ve ürünleri öne çıkaran şekilde.
retail-fifth-ave-gallary7
e093cba1 62f522db
Mimari grubun yaptığı eskizler, üzerine tıkladığınızda büyüyecektir.
a317325d 9f17cb56
map
Bu arada başka New York resimlerine de baktığınızda gördüğünüz belki benim gibi özellikle fark ettiğiniz bir noktanın da altını çizmek istiyorum. Biliyoruz New York’da yüksek yapılar, gökdelenler var. Bizde var, bakınız Maslak plazaları. ama arada bir de büyük fark var. Orada büyük yapılarla birlikte geniş caddeler ve geniş sokaklar, kaldırımlar var. Sadece binanın önündeki merdivenlerle tanımlanmış kısım bizdeki plazaların arasındaki kaldırımlardan geniş. Çalışan insanlar kaldırımlardaki birçok geniş alandaki serbest oturma yerlerinde rahatça oturabiliyorlar. Bizdeki planlama eksikliğini ve belediyelerin yaptıkları kötülükleri her defasında söylemek zorunda hissediyorum kendimi.
Başka yazılarımda da söylemişimdir. Bizde öğrenciyken hocalarımız hep yurtdışındaki örneklere bakmamızı, mimari okumalar yapmamızı, olabildiğince binalardaki, kentlerdeki yaşamı gözlemlememizi söylemişlerdi. Bir hata yaptığımızda gösteriyorlardı, bu böyle değil, doğrusu şöyle diye. Başlarda şaşırıyorduk çünkü biz böyle görmüştük çevremizde. Türkiye’de birçok uygulama yanlış, eksik, uydurulmuş. Bu nedenle doğrusunu görmek, araştırmak, okumak gerekiyor. Herkese iyi araştırmalar diliyor, tekrar Apple Store’dan resimlerle yazıyı noktalıyorum.
retail-fifth-ave-gallary1
796px-Apple_store_fifth_avenue 25e8139c

17 Mart 2013 Pazar

Başarı üzerine Söylenmiş en Güzel sözler

Başarı üzerine Söylenmiş en Güzel sözler 

İyi bir kafaya sahip olmak yetmez; mesele onu iyi kullanmaktır. Rene Descartes

İnsan beyni sahibinin ihtiyaçlarından fazla gelişmiş bir araca benzer. A. R. Wallece

Hayal gücünden daha önemlidir. Albert Einstein

Yapacağın ilkşeyi kafanda net olarak görmelisin. Alex Moorison

Güzel cevap her zaman daha güzel soruyu sorana verilir. E. E. Cummings

En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır. C. Floru

İyiliği, hastalığı, sefaleti, mutluğu, zenginliği, fakirliği yapan zihindir. Edmund Spencer

Vücutlarımız bahcemizdir� Niyetlerimiz de bahcıvanımızdır. William Shakesreare

Gerekeni yap ve güce sahip ol. Emerson

Gülümseyin: öyle samimi ve sıcakolun ki her sıktığınız ele, ruhunuzu da katın. Dale Carnegia

Akli resimler zihni kalıbımızın biçimlenmesine yardım eder. Robert Collier

"Vereceğimiz bilinçli komutlarla beyin merkezlerimizi geliştirebilecek, böylece şimdilerde düşleyemeyeceğimizi kullanabileceğiz". DR. Frederic tilney

"Harukulade şeyler ancak, içlerindeki bir şeyin koşulların üzerinde olduğuna inanma cesaretini gösterenler tarafından yapılmıştır." Barton

Yapabilirler çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar. Virgil 

İnsanlar arasında fark ufaktır. Ancak bu ufak fark büyük farklılığa yol açar. Ufak farklar tutumlardır. Büyük farklılık ise bu tutumun olumlu veya olumsuz olduğudur. C.Lement stone

"Ben hayatımın hiçbir anında karamsallık nedir tanımadım." M. Kemal Atatürk

"Güzel bir düşünce de ibadet sayılır." Ahmet İbşihi

Pazarlama İle İlgili Sözler


Pazarlama İle İlgili Sözler


  • Gülümseyemiyorsanız, dükkan açmayın.
  • İşletmede tek büyük sorun, daha önceki iş modeliyle kalakalmaktır... Sadece bir yıl için bile bu uzun bir zamandır. Hewlett Packard'ın eski CEO'su Lew Platt
  • Olgun pazar diye bir şey yoktur. Büyümenin yollarını bulabilen olgun yöneticilere ihtiyacımız var... Büyümek bir zihniyettir. Larry Bossidy
  • Bizim insanlarımız (çalışanlarımız) benim ilk müşterilerimdir. Anita Roddick
  • Çalışanlarınızla ilişkileriniz iyi değilse, müşterilerinizle ilişkileriniz asla iyi olamaz. Walt Disney
  • Bir hedef yaratın, bir iş değil. Gary Hamel
  • Lands End çalışanlarına talimat veriyor: "Şirket için iyi olan nedir diye düşünmeyin - Müşteri için iyi olan nedir diye düşünün."
  • Reklama harcadığım paranın yarısının boşa gittiğini biliyorum; ama hangi yarısı olduğunu hiçbir zaman bilemedim. John Wanamaker
  • Kalite sorunlarının % 85'inden yönetim sorumludur. W.Edwards Deming
  • Hiçbir zaman en büyük olmayı istemedik; hep en iyi olmayı istedik. John Bogle
  • Hizmet sanayileri diye bir şey  yoktur. Sadece, hizmet unsurları, diğer sanayilerinkinden daha çok veya daha az olan sanayiler vardır. Theodore Levitt
  • Japon şirketlerinin yüzde ellisinin bir pazarlama departmanı yoktur ve yüzde doksanında da pazarlama araştırması için özel bir bölüm bulunmaz. Bunun nedeni, herkesin bir pazarlama uzmanı olarak görülmesidir. Hiroyuki Takeuchi
  • Müşterilerinizi elde tutmanın en iyi yolu, onlara daha az karşılığında daha çoğu nasıl vereceğinizi sürekli olarak araştırmaktır. Jack Welch

CRM’in Önemi, CRM’in Gerekliliği


CRM’in Önemi, CRM’in Gerekliliği


Pazarlama departmanları harıl harıl çalışıp, milyonları tutundurma bileşenlere aktarırken hesaba katmadıkları durumlar var. CRM'i göz ardı etmek, karanlık bir odada dart oynamaktan farklı değildir…

Kral Kobra Öpücüğü!
İşim pazarlama olunca, günlük hayatımda karşılaştığım birçok olaya pazarlama gözlükleriyle bakıp, çıkarım sağlama yetime kavuştum. Bunun tüm meslek grupları için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Örneğin: Serviste çalışan arkadaşlar trafikte bir aracın lastiklerinin markalarına baktığını, bir grafikerin bir tabelanın ebadını elinde olmadan incelediğini düşünüyorum.

Velhasıl, bu durum bende ileri derecede bir vaka haline gelmişken izlediğim bir belgeselden yaptığım çıkarımı sizinle paylaşmak istedim.

Tayland’da yapılan bir yarışma var. Yarışmada, kobra yetiştiricileri dans ettirdikleri kobrayı ağzından öpmeye çalışıyor. Bunun için küçüklükten itibaren eğitim alıyorlar. Kobra ya kaçıyor ya da ısırıyor. Bu durumda ise yarışmacı eleniyor. Yarışma da olan ve senelerce hep birinci olan usta ise işin sırrını yarışma sonrasında anlatıyor. “Kobra ile göz temasımı kaybetmiyorum. Sürekli gözlerinin içine bakarsanız kobrayı etki altına alırsınız” diyor.

Bu açıklama bende uyandırdığı ise “Müşteri” ve “Şirketler” arasında ki ilişkiydi. Şirketler bu senaryoda usta, kobralar ise müşteriler oluyor. Şirketler müşterilerle temasını kaybetmediği sürece etkisi altında tutabildiği bir gerçek. Ama göz temasını kaybettiği zaman kobra başka bir ustayı (şirketi) öpüyor.

Global şirketlerde müşteri ile temasın kaybedilmemesi için müşterinin her türlü bilgisini önceden almaya çalışıyor. Cep telefonunu, e-mail adresini, adreslerini, neler okuduğunu, nerede yemek yediğini… vs. hatta annesinin soy ismine kadar öğreniyorlar. Bunlardan oluşturdukları veri tabanı ile de müşteriyle hayat boyu temasını kaybetmemeye özen gösteriyorlar. Çünkü Global şirketler de biliyor ki yeni müşteri kazanmanın maliyeti eski müşteriden daha pahallıya mal oluyor.

Peki, neden yeni müşteri bulmak daha pahallıya mal oluyor?

Bu sorunun cevabını aslında size biraz 1930’lu yıllardan başlayarak anlatabilirim. Sanayi devrimi ile başlayan akımda, özellikle 1950 yıllara gelindiğinde dünyada tek bir model uygulama vardı. Ürünler tek tip, alınacak yerler tekti. Müşteriler zaten kısıtlı olan ürünü tek tip olarak almak zorundaydı. Müşteri memnuniyetinden söz bile edilemezdi.

Günümüzde müşterilerin ürünü/hizmeti alabilecekleri birçok tipte ürün ve yer mevcuttur. Müşterilerin pek kıymetini bilmeyen o dönemin büyük şirketleri özellikle 1980 sonrasında rotalarını değiştirmenin zorunlu olduğunu anladılar. Müşteriye en iyi hizmeti veren iyi davranan daha çok kazanıyordu. Ama sektörlerin hızla çeşitlenmesi insanların seçme özgürlüklerinin fazlaşmasına imkan tanıdığı için bu da yeterli değildi.

Müşterileri en başında iyice tanımak, tüm bilgilerini alarak işi şansa bırakmamak gerektiğini gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Gönderdiğimiz bir SMS, e-maille ya da telefonla tekrar gelmesini sağlamak gerekiyor. Yani müşteriyle göz temasını kurmak ve devam ettirmek geliyor.

Günümüzün “Müşteri varlığımızın sebebidir” felsefesini yaşatan şirketler ayakta kalmaya devam edecekler, yaşatamayanlar ise kobranın ısırığına maruz kalmaya mahkum olacaklardır.

Saygılarımla,

Reyhan Özkan
Speedy Pazarlama Uzmanı

Pazarlama Karması Nedir? Pazarlamanın 4P’si Nedir?


“4P” Nedir?

Pazarlama karması denilince akla gelen ilk şey 4P’dir. Dünyada pazarlama denilince ilk akla gelen isim olan Philip Kotler tarafından literatüre kazandırılan “4P” adını Ürün (Product), Fiyat (Price), Dağıtım (Place), Tutundurma (Promotion) almaktadır.

Pazarlama müşterilerin gereksinimlerini ve beklentilerini anlama ve bu çerçevede hizmetlerin nasıl tasarlanıp sunulabileceğini planlama işlemidir. Pazarlamanın tanımına başlarken önce bir ürün ortaya koymalıyız sonra bu ürünü piyasa şartlarına göre fiyatlandırmalı daha sonra tüketiciye ulaştırmalı ve son olarak da piyasada ürünümüzü tutundurmayı sağlamalıyız.

Günümüzde sanayi sektörlerindeki gelişmeler rekabet ortamını canlandırmıştır. Firmalarımız sadece ulusal değil uluslararası pazarlarda da satış yapmaya başlamıştır. Ayrıca tüm sektörlerde ürün yelpazesinin genişlemesi yeni ürünleri bilimsel yöntemlerle pazarlamayı zorunlu hâle getirmiştir. Bu olumlu gelişmeler pazarlamanın önemini daha belirgin bu alandaki mesleklerin saygınlığını da arttırmıştır.

Philip Kotler’de bu değişim sürecini önceden sezip bu ezici rekabet ortamında pazarlamaya nasıl başlanacağını ürünümüzün hangi evrelerden geçip piyasa şartlarında nasıl tutunacağını göstermek için literatüre “4P - Pazarlama Karması”nı adeta armağan etmiştir.

Ürün (Product) –Hammaddelerin çeşitli işlemlerden geçirilerek bir araya getirilmesiyle oluşturulan yeni bir bütündür.

Bir pazarlama faaliyetinin yapılabilmesi için öncelikle bir ürüne ihtiyaç duyarız. Ürün planlaması yapılarak başlanan pazarlamada pazara ne ile ulaşacağımızı faaliyet konumuzun ne olduğuna karar vermek bunun özelliklerinin ne olacağını belirlemek 4P içersinde ürünün (Product) görevidir.

4P’nin genel kabul gören bir olgu olduğunu söylememizle birlikte eleştiri aldığı tarafı eksik ve yetersiz kaldığı yönündedir. Örneğin Kotler’in kendi ifadeleriyle: “parfüm” şirketleri beşinci “P” olarak ambalajın (packaging) eklenmesi istediler, satış müdürleri satış gücünün “P” ile başlamadığı için mi eklenmediğini, hizmet müdürleri aynı şekilde “hizmet”in de aynı sebepten mi pazarlama karması dışında kaldığını sordu.

Bu ve benzeri eleştirileri çoklaştırmak mümkün, hatta “4P”ye çok kez de alternatifler yaratılmıştır: Temelinde müşteriyi (costumer) içeren “4C”, ambalajın, personelin eklendiği “6P” vs. vs… Kimileri de pazarlamanın yapısı gereği böyle bir sınırlandırmaya gidilemeyeceğini savunarak “4P”yi reddetti. Ancak 4P’nin bu tarz eleştirilere cevabı; her bir pazarlama karmasının bu eksik olduğu savunulan yönleri kendi içerisinde barındırdığı şeklinde oldu. Örneğin neden ambalaj 5. bir “P” olarak yok sorusunun cevabı, “ambalaj ürünün bir parçası” şeklinde oldu.

Gerçekten de üründen devam edersek, ürün denilince; içeriğinde bulunan maddeler, mekanik yapısı, şekli ve dayanıklılığı, tadı, kokusu, ambalajının özellikleri vb. anlaşılmalıdır. Bir pazarlama çalışması içerisine girdiğimizde öncelikle bir ürünümüz olmalı ve bu ürünün özelliklerini, içeriğini doğru şekilde belirlemeli ve kendimizin de bunu iyi anlaması gerekir. Kısacası sağlayacağı faydanın farkında olmak gerekir.

Fiyat (Pricing) – Artık bir ürünümüzün olduğunu düşünürsek bu ürüne bir bedel belirlenmesi gerektiği açıkça görülmektedir. Ürünün dolaşımını sağlayan sahip olduğu parasal değerdir. Ürünü fiyatlandırırken üretim maliyetleri önemli bir karar değişkenidir. Ancak burada pazarlamanın değişkenliği, geniş vizyonu, araştırmacılığı, geniş kapsamı ve yaratıcılığı ortaya çıkar, çıkmalıdır. Daha kesin ifadeyle pazarlamanın gerekliklerinden biri de buradadır. Üretim maliyeti ürünü fiyatlandırmak için yeterli olsaydı, fiyatlandırma sürecinde pazarlamacılara gerek kalmazdı. Oysa fiyatlandırmada; tüketicilerin ödemeye razı oldukları fiyat aralığı, hedef kitlenin özelliklerine göre farklı fiyatlandırma, izlenecek pazarlama stratejisinde fiyatın rolü (pazarın kaymağını alma veya pazara nüfuz etme gibi) v.b. rollerde pazarlama görev alır. Fiyatlandırmayı yaparken en hassas nokta; arz edenin satmak istediği nokta ile talep edenin ödemek için razı olduğu noktayı tespit edebilmektir.

Dağıtım (Place) – Bir ürünümüz var ve bunun artık fiyatını da tespit ettik; tüketicilerinde bu ürüne ihtiyaçları var. Peki, nerede bulabilirler? İşte pazarlama karmasının 3. “P”si olan ‘Dağıtım’ın görevi, ürünü doğru yere, doğru zamanda ulaştırmaktır. Dağıtım pazarlama karması içinde yaratıcılığın kısıtlı olduğu, genellikle yalnızca zorunluluk içeren bir unsur olarak düşünülse de, çoğu pazarlama başarısının ve aynı şekilde başarısızlığının altında dağıtım kararları yer alır. İstediğiniz kadar mükemmel bir ürüne sahip olun ve tanıtımını istediğiniz kadar iyi yapın, eğer tüketici onu bulmakta zorlanıyorsa, o ürüne olan isteği kırılacak ve alternatifine yönelmekte geç kalmayacaktır. Kuşkusuz burada zamanlama da son derece önemli. Tüketiciyle, ihtiyacın ve isteğin duyulduğu zaman buluşmak son derece önemli. Dağıtımı da Peter Drucker’ın ifadesiyle sonlandıralım: “En büyük değişiklik, yeni üretim veya tüketim yöntemlerinde değil, dağıtım kanallarında olacaktır.

Tutundurma (Promotion) – Fiyatlandırdığımız ve olması gerektiği yerlere doğru zamanda ulaştırdığımız üründen acaba tüketiciler farkında mı? Özellikle günümüzde hat safhadaki alternatifler içerisinde kendinizi, ürününüzü gösterebilmeniz çok önemli. Dağıtımı anlatırken yaptığımız kurgunun benzerini tutundurma için de yapabiliriz. Ürünümüz var, doğru fiyatladık ve olması gerektiği yere ulaştırdık; ancak tüketici böyle bir ürünün farkında değilse başarılı olmanız pek olası değildir. Ürüne ihtiyacı olan bireyler ilk aşamada ürününüze bir şekilde ulaşmış ve kullanmış da olabilir. Ancak ürününüzü tanıtmamışsanız bu bir şanstır ve devamını beklemek çok daha büyük bir şansı gerektirir. Ürününüzü ilk aşamada tanıtmak sonrasında beklemekte yeterli değildir. Sürekli zihinlerde, dillerde canlı tutabilmek için tutundurma çalışmalarına daima devam etmelisiniz.

Sürekli yenilediğimiz üzere günümüz rekabet ortamı ve alternatif bolluğunda sizin ürününüzün tercih edilebilmesi için tutundurma faaliyetlerine sıkı sıkıya tutunulmalıdır. Tutundurma içerisindeki araçlardan ilk akla gelenler; “reklam, kişisel satış, halkla ilişkiler, duyurum ve indirim, çekiliş, yarışma vb. unsurlardan oluşan satış tutundurma”dır. Her biri farklı araçlarla, farklı yollarla gerçekleştirilebilir. Pazarlamanın en yaratıcı yönü, sürekli gelişim içerisinde olan tarafı ağırlıklı olarak tutundurmadır. Yeni pazarlama anlayışlarının yer aldığı pazarlama karması tutundurmadır: Amaca yönelik pazarlama, doğrudan pazarlama, nostalji pazarlama, ağızdan ağza pazarlama vb…


Konuşma Sanatı, Hitabet ve İyi Bir Konuşma İçin 5 Altın Kural

Konuşma Sanatı, Hitabet ve İyi Bir Konuşma İçin 5 Altın Kural

Konuşma Sanatı

Konuşma sanatı sadece birilerine ait, sadece birilerinin yetenekleri kapsamında bir uygulama değildir. Bu sanatı çalışan herkes başarır. Pek çok utangaç insan bu sanat sayesinde utangaçlıklarını yenmişlerdir. Öyleyse konuşmada ilk olarak kaçınılması gereken şey, “Ben bu işi beceremem” şeklinde yanlış kanaate kapılma eğilimidir. Yapılmaması gereken davranışlardan biri de söz canavarlığından uzak durmaktır.

Nedir söz canavarlığı?
Kürsü, bir konuşmacının kişisel menfaatlerini depreştirdiği yer değildir. Konuşma sanatı da asla olumsuz ve ahlak dışı sözcükler yer almaz. İkna ve kabul ettirme becerisini kötü sözcükler yüklemek isteyen bir insan aciz insandır. Böyle bir durum normal bir konuşma olmadığı gibi, konuşma hiç olmaz. Öyleyse daha işin başında argo sözcüklerden ziyade motive edici sözcük hazinesinin arttırılması gerekir.

Konuşma malzemeleri, konuşma incelikleri kadar önemlidir. Eğer  sizin malzemeleriniz tıpkı savaş alanındaki hileli ve kumpas malzemeler gibi ise, bu manada konuşmanın hiçbir önemi kalmaz.

Konuşma hiçbir şekilde politik bir yapı değildir. İçten, samimi gerçekten söylenecek bir şeylerin olduğu bir yapıdır konuşma sanatı; ne bir reklam konuşmasıdır, ne bir gereksiz eylemdir ne de laf salatası… Konuşma hakikaten inandığınız ve savunduğunuz konuları kitlelere anlatmak, onları ikna etmektir.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz gibi yanlış bir inanç, yanlış bir saptama sizi hitabet sanatından uzaklaştırmasın. Çünkü hitabet hiçbir zaman laf değildir bilakis söz dür. Altın laflar ata lafı elmas laflar gibi sözler duydunuz mu hiç? Elbette ki hayır! Ama altın sözler Atasözü gibi deyişleri hem duymuş hem de kullanmışızdır. İşte tıpkı bunun gibi, hitabet laf kuralı değildir, söz sanatıdır. Söz ruhu büyüler, aklı ve iradeyi çalıştırır. Ufuktur söz, ifadeye güç katar. Yusuf Has Hacip bunu en güzel şekilde ifade etmiştir:

Dildendir mutluluk dildendir değer Dili oynamayana insan mı derler? İnsanda dilince değişir kader, ya kurda leş olur, ya başı gider! Dil bir aslandır ki eşikte yatar başıboş kalırsa başını yutar! Dilin çok oynarsa sökülür dişin, diline dikkat et gitmesin başın. Ağzından uygunsuz bir söz kaçırma, dilinle taş atıp başını kırma! Çoğu faydasızdır iyisi özdür binlerce düğümü sözle çözdür. Dinlenir akılda kalır kısa söz, binlerce düğümü tek bir sözle çöz.

İyi bir konuşmayı nutuk çekmeyi konuşma tekniklerini öğrenmeden de yaparım gibi bir eğilim büyük hata olur. Çünkü dile getirilen bu yaklaşım çok çok istisnai bir yaklaşımdır. Ya bu istisna içinde değilseniz… En garanti yöntem konuşmanın inceliklerini ne olduğunu öğrenmektir. Böylesi bir durumda farkında olmadığınız yetenekleriniz ortaya çıkar. Ancak iyi ve etkili bir konuşmaya başladığınız anda bütün eksiklerinizin gideceğini  de zannetmeyin. Evet, konuşmanın sağlam karakter oluşmasında etkin bir rolü vardır, ama bu yine de kişinin gayretine bağlıdır.

İyi Bir Konuşmanın 5 Altın Kuralı

1-) İstatiksel Bilgiler
2-) Örneklemeler
3-) Kıyaslamalar - Öngörüler
4-) Dinleyicilerle saniyelik diyaloglar
5-) Konuşmaya özlü sözler ve ilgili hikayeler katmak

Marketing ile ilgili kritik sözler


Marketing ile ilgili kritik sözler



Rekabet üstünlügü bıçaklarla yapılan bir kavgada,
bir tabancaya sahip olmak gibidir. Anonim


Yalnız tek bir kar merkezi vardır; o da müşteridir. Peter Drucker


Şirketin dışındaki değişim hızı, şirketin içindeki
değişim hızını aştığı zaman, o şirketin sonu yaklaşmış demektir. Jack Welch


İş dünyasındaki tüm büyük değişikliklikler,
şirketin içinde değil dışından gelmiştir. Peter Drucker



Müşteri tahta oturunca pazarlamacı prens olur. Anonim

SATIŞ ÜZERİNE ÖZLÜ SÖZLER


SATIŞ ÜZERİNE ÖZLÜ SÖZLER

Satış ahlakının bir numaralı ilkesi şudur: Alıcıya yarar sağlamayan bir satış, satıcıya zarar getirir.

Satış danışmanları ben merkezci konuşma biçiminden sakınmalıdır. Ne denli alçakgönüllü konuşursanız konuşun, bu tür konuşma itici gelir.

Satış danışmanı olarak, müşterinizi inandırmak zorundasınız. Bunu başarabilmek için teklif ettiğiniz ürünün değerine, temsil ettiğiniz firmanın üstünlüğüne ve kendi yeteneğinize, öncelikle sizin inanmanız gerekir.

Acele hareket yalnızca sinek yakalamaya yarar. Rus sözü

Küçük kusurlarımızı itiraf edişimiz, büyük kusurlarımız olmadığına herkesi inandırmak içindir. La Rochefoucauld

Daima doğru söyleyin ki, söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın. T.L.Osborn

Sadece kar için yönetmek, skor tablosuna bakarak tenis oynamaya benzer. Ichak Adizes

Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler. J.R.Cowell

Satış ve Pazarlama için Söylenmiş İlham Verici Sözler


Satış ve Pazarlama için Söylenmiş İlham Verici Sözler



  • Müşteriler kendi sebeplerinden dolayı alır, sizin sebeplerinizden dolayı değil.

  • Eğer satamıyorsanız sorun üründe değil sizdedir.

  • İnsanlara faydası olan şey iş hayatında kazancı olan şeydir.

  • Fabrikalarda kozmetik ürünler üretiriz, eczaneler de sattığımız ise umuttur.

  • Müşterilere istedikleri şeyi değil onların çıkarına olan şeyi satın

  • İnsanlar kendilerini markalar aracılığıyla  ifade etmeyi isterler. Markalar insanın kişiliğini ve nasıl insanlarla beraber olmak istediklerini ifade eder.

  • Pazarlama bir olay değil bir süreçtir... Bir başlangıcı ve ortası vardır ama asla sonu olmayan bir süreçtir. Onu geliştirir, mükemmelleştirir, değiştirir ve hatta beklemeye alabilirsin ama asla tamamiyle durdurmazsın.

  • Eğer iyi bir ürün geliştirirseniz, ormanın derinliklerinde bile olsanız halk sizi bulmak için bir yol bulacaktır. Ama tatmin edici bir kitle istiyorsanız bir otoyol inşa etmeniz gerekir.

  • Her zaman 2. en karlı yazarak kazanç elde eden kişinin reklam yazarlığı olduğunu düşünmüşümdür. 1. ise tabiki fidye yazan kişi.

  • Bir çok reklam türünün altında yaan felsefe eski bir gözleme dayanır. bir erkek gerçekten iki erkekten oluşur, olduğu kişi ve olmak istediği kişi.

  • İyi reklam sadece bilgi yaymaz, halkın zihnine tutku ve inançla nüfuz eder.

  • Reklamcılığın aynı çimenlerin büyüme biçimine benzediğini fark ettik asla büyüdüğünü göremezsiniz fakat her hafta biçmeniz gerekir.

  • Eğer reklamcılığın işe yaramadığını düşünüyorsanız şuan yoğurdun güzel bir tadı olduğunu düşünen milyonlarca amerikalıyı bir düşünün.

  • En önemli özdeyiş ise hepinizin bildiği, müşteri önce gelir. Hangi sektörde olursa olsun müşteri daima önce gelir.

16 Mart 2013 Cumartesi

Reklamcılık nedir?


Reklamcılık Nedir?

Günümüzün en önemli mesleklerinden biridir. Ticari bir iletişim olan, sanat kokan ikna aracıdır, reklam. Reklamcılık ise imaj dünyasının sözcüsüdür. M.Ö. 300 yıllarında, toplumlar içerisinde doğmuş ve gelişim göstermeye başlamıştır. Reklamcılık ilk zamanlarda, çığırtanlar, tellallar vasıtasıyla yapılmaktaydı. Dükkânların önünde, halk pazarlarında sergilenen ürünlerin ortaya çıkmasıyla da, ikinci gelişim noktasını aşarak, günümüzde bu noktalara gelmiştir.
Ticari faaliyetler ile başlayıp; teknoloji, sosyal, siyasal alanlarda, toplumun yaşadığı değişim ve gelişime paralel olarak yaşamına devam etmiştir. Günümüzdeki ekonomik sistemlerin doğuşu ve değişen dinamikleri paralelinde, özde aynı olmakla beraber, işlevinin çok çeşitlendiğini, planlamalarının farklılaştığını söyleyebiliriz. Reklamcılık, günümüzde sosyal bir güç haline gelmiştir. Kitle üretiminin yaygın bir hal alması, tüketicilerin ihtiyaç, istek ve tercihlerinin farklılaşması, üretimlerde standartların oluşması, fazla mal ve hizmet üretimi reklamcılığın birbirinden farklı stratejilerle halk yığınlarına gitmesine neden olmuştur.
Günümüzde reklam, mal ve hizmetlerin satış ve kar oranlarını arttırma amacı doğrultusunda, şu nedenler için yapılmaktadır:
* Ürünün varlığı hakkında bilgi vermek, * Pazarın belli bir bölümünde farkındalık oluşturmak, * Mal ve hizmet ile ilgili merak oluşturmak, * Malın nasıl kullanılacağı hakkında bilgi vermek, * Malın ihtiyaca cevap vereceği bilgisini vermek, * Malın üzerinde ki yeni değişiklikleri hakkında bilgi vermek, * Mal ile ilgili tavır ve davranışları oluşturmak, yönlendirmek, * Marka haline getirmek, * var olan imajı sürdürmek, * Mal üzerinde kalite düşüncesini oturtmak.
Reklam türleri, çeşitli ölçütler temel alınarak yapılamakta ve ayrıma tabi tutulmaktadır. Bunlar da, reklamın ticari olan ve olmayana, bulunduğu coğrafi alana, reklamın hedef kitle özelliklerine göre, zaman içerisindeki etkisine, reklam amacına göre ve kullanılan araçlara göre birbirinden farklılık göstermektedir. Yukarıda saydığımız özelliklerin her biri, reklamın, o koşullar içerisinde planlanmasını getirmektedir. Buna göre araştırma sonuçları incelenmekte, ve ilgili öznel koşullara uyarlanmaktadır. Buna göre kullanılacak dikkat çekici, çarpıcı, farklı imajlar, sloganlar, fotoğraflar, kişiler seçilmekte ve kendini göstermektedir.
Günümüz toplumlarının oluşumuna, azımsanmayacak katkılar sunan reklam, tüketim toplumunun motor gücünü oluşturmaktadır. Onu yönetmekte, yönlendirmekte, yeniden yapılandırmaktadır. Daha ayrıntıda söylemek gerekirse, insanların ihtiyaçlarını karşılamakta, ihtiyaçlarını yaratmakta, gelecek ile ilgili, kurgularına şekil vermektedir. Böylelikle toplumun yapısına müdahale ederek insanların, bakış açılarına, görüş alanlarına, zihinsel faaliyetlerine etki etmekte ve hedeflerine ulaşmaktadır.


Daha fazlası için: Reklamcılık Nedir? http://blog.reklam.com.tr/genel/reklamcilik-nedir/589/#ixzz2NjI9UVdl
Test 

Pazarlama nedir?


Pazarlama nedir?

Dar anlamda, bir işletmenin ürettiği mal ve hizmetlerin piyasaya sürülmesi. Geniş anlamda malın üretiminden tüketilmesine kadar, mal akımını kolaylaştırıcı işlemlerin bütünü olarak tarif edilebilirpazarlama
Pazarlama bir işletmenin temel ve asli fonksiyonudur. Malı veya hizmeti üretmenin nihai gayesi, satış yaparak kar sağlamaktır. Dolayısiyle, işletmenin, istihsal, finansman, muhasebe, yönetim gibi diğer faaliyetleri hep pazarlamaya hizmet eder.
Bir malın uygun şekilde pazarlanabilmesi için öncelikle bir piyasa ve talep araştırmasına ihtiyaç vardır. Daha sonra, belirlenecek piyasa payı ölçüsünde reklam ve diğer araçlarla, malın sürümü cihetine gidilir. Satış çeşitli tedbirlerle tahrik edilir.
Pazarlama politikası, malın kalitesi, tanıtımı, fiyatlandırılması, tüketici sevk ve tercihlerine uydurulması için yapılan ayarlamalardır. Bu politikadaki başarı karlılığı doğrudan etkiler.


Kaynak: http://pazarlama.nedir.com/#ixzz2NjGlMqAw